RSS
email

SEZONUN EN BÜYÜK HAYAL KIRIKLIKLARI


Geçen gün haberlere bakarken NBA'de bu sezonun en büyük hayalkırıklıkları başlığı altında bizim Hido'nun resmini gördüm. NBA yorumcusu Adrian Wojinowski abimizin Hido ve diğerleri hakkında yaptığı yorumları dinledim. İşte ordan aklımda kalan bazı satırbaşlarını kendi yorumlarımı da katarak sizlerle payşacağım;

Hidayet Türkoğlu; Şüphesiz ki sezonun en büyük hayalkırıklığı demiş kendisi Hido için, haksız da değil hani. Orlando da geçirdiği son sezonu göz önüne alırsak bu sene ondan beklentiler daha farklıydı. Yıldızımızın Bosh'a playoff yolunda yardım etmesi ve hatta sezon sonunda yeni bir kontrata imza atması için onu şevklendirmesi bekleniyordu. Ama beklenen olmadı, Hido bir türlü Toronto sistemi içinde yerini bulamadı. Stan Van Gundy'nin sisteminde büyük bir role sahip olmasına karşın Kanada'ya geldiğinden beri sıradan bir NBA oyuncusu görünümüne büründü. Ayrıca işlerin kötü gittiği dönemde de hem taraftarlar hem de medya tarafından günah keçisi ilan edilerek ilk beşteki yerini ve tüm moral motivasyonunu kaybetti. Yine abimizin öngörüsüne göre Hido ve Toronto bu kontrattan sonra birbirlerine sıkışıp kalmış durumdalar. Ama yine de kimbilir seneye muhtemelen Bosh'un yer almayacağı Raptors takımında daha fazla sorumluluk alarak kendine gelebilir. En azından ben öyle olmasını umuyorum..

Richard Jefferson; New Jersey yıllarında final oynayan kadronun en önemli parçalarından biriydi, atletizmi ve skorer oyunu ile birçok insanı kendine hayran bırakmıştı. Ama sanırım bu Jason Kidd yanılsama imiş. Sezon başında Milwaukee'den Spurs'e gelen All star forvet bekleneni karşılamaktan çok uzak; çaylak yılını saymazsak kariyerinin en düşük sayı ortaması ile (12.3) oynayan Jefferson için playofflarda halen kendini kanıtlama fırsatı var. Ama alınan duyumlara göre koç Greg Poppovich ile anlaşamayan Richard Jefferson'un bir çok kötü huyu varmış... Artık içki midir, kumar mıdır orasını bilemem...

Antonio McDyess; Sezon başında Detroit'ten San Antonio'ya gelen veteran oyuncudan eski All star günlerindeki performansını beklemiyordu zaten kimse. Onun tecrübesi ile takıma katkı yapmasını ve aldığı sürede sahada varlığını hissetirmesi bekleniyordu... Lakin olmadı, Mcdyess bu sezon ortalama 21 dakika süre alırken 5.8 sayı ve 5.8 ribaund ortalamaları tutturabildi...

Rasheed Wallace; Detroit'in 2. bad boys döneminin belki de en "bad" olanıydı... Geçen sezon Detroit ile sözleşme yenilemeyen Rasheed bu sezonun başında Boston yolunu tuttu. Muhtemelen kariyerinin son günlerinde bir şampiyonluk yüzüğü daha hayal ediyordu... Ama şu ana kadar ki performansı onu şampiyonluk hedefleyen bir takımda önemli katkılar yapan bir adam yapmaya yetmedi... Aslında Rasheed'i uzun uzun anlatmaya gerek yok yine de kendine bakmadığını ve maç seçtiğini söylemek gerekir (sanki bilmeyen varmış gibi)... Fakat onun da önünde kendisini gösterebilmesi için hala zaman var... Playoff'larda muhtemel bir Magic eşleşmesinde Howard savunması ile "ben daha ölmedim" mesajı verebilir diye umuyoruz..

Ben Gordon; Detroit sezon başında Stuckey çevresinde yeni bir yapılanmaya giderken, salary cap'inde de güzel boşluklar açmıştı ve herkes bunu 2010 yılında serbest kalacak yıldızlardan birini kapmak için yaptıklarını düşündü ama yanıldılar. Pistons Ben Gordon'a yıllık 11 milyon $ lık bir kontrat vererek büyük bir kumar oynadı... Her ne kadar sezona fena başlamasa da Ben Gordon yaşadığı sakatlıktan sonra kendini toparlayamadı. Chicago günlerindeki agresifliğinden eser kalmayan gardın önümüzdeki sezonu sağlıklı ve başarılı bir şekilde geçirerek yaşananları unutturma şansı var...

Charlie Villanueva; Detroit'in bu sezon oynadığı ikinci kumar namı diğer Charlie V. fakat o da şu ana dek pek tutmuşa benzemiyor Pota altında iyi bir savaşçı olması onu bildiğimiz alıştığımız Pistons tarzında iyi işler yapabilecek bir oyuncu haline getirsede. Bu sezon ki 12 sayı , 4.7 ribaund ortalamaları şu ana kadar kariyerindeki ki en düşük rakamlar...

Bu bahsettiğimiz oyuncular önümüzdeki sezon bizlere yeni sistemlerine alışamadıkları için mi yoksa kontratı alıp yatmayı seçtikleri için mi bu hale düştüklerini gösterecekler diye düşünüyorum...

Bookmark and Share

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Hido'ya çok yükleniyorlar bu Amerikalılar...

pegasus dedi ki...

Hidonun Orlandodaki pozisyonu ile Torontodaki pozisyonu arasında koç Gundy nin bile anlayamadığı daha doğrusu anlamak istemediği bir farklılık var. tamam her koç kendi sistemini uygulamak ve başarılı olmak ister bunu anlarım ama söz konusu Hido gibi duygusal bir oyuncu olunca işler böyle ters gider, sonra herkes hayal kırıklığını Hidonun yarattığını düşünür. Birileri koça hidodan ne şekilde faydalanması gerektiği konusunda bir karar vermesini istesin. hido orlandoda lider pozisyonundaydı, oyunu yönlendiren en doğru sayı adamını bulmakta hiç zorlanmayan, takımdaki istediği herhangi bir arkadaşını maçın en skoreri yapabilme yeteneğine sahip olan son derece önemli bir oyuncu. orlando koçu onu el üstünde tutardı bu özelliklerinden dolayı ama hide torontoda farklı bir işe soyunduruldu, hidodan önce skorer ve az top kaybı yapan biri olması istendi oyunu yönlendirme görevi sonraki istekleriydi durum böyle olunca hidonun kafası karıştı ve orlandodaki sete alışmış hido toroontoda çuvallamaya başladı. takımda hidoya ayak uydurabilen bir Bosh var diğerleri hido ne yapacak diye sahada aval aval bakıyorlar, koç playoff maçlarına taşıyamayacağı takımının başında seneye kalabilirmi bilmiyorum ama benden ona tavsiye boş zamanlarında hidonun orlandodaki maçlarında neler yaptığını ve sonraki sezonda hidoyu nasıl oynatması gerektiğini uzun uzun düşünsün.

MeZaRKaBuL dedi ki...

aynen katılıyorum hocam. Hidayet'ten Toronto'nun yıldızı olması istendi ama o tarz bir oyuncu değil. daha çok takımı oynatmaya yönelik bir oyuncu. ha takımın istiyacı olur sayı da atar. ama zorladığın zaman 12'de 2 atar. Ama ordaki olay sadece koçtan kaynaklı değil. Calderon "İspanyol'luk" yapıyor hep. maçlarda da gördük hep Hido'nun oyunu kurmasına izin vermedi çoğu zaman. Bosh gelecek sezon yok bakalım ne olacak Toronto'da. Bargnani üzerine takım kurarlarsa vay hallerine vay...

pegasus dedi ki...

işin garibi de Bargnani yi formda tutan ve ona en doğru zamanda en doğru sayı paslarını verende Hido, bugün Bargnani Torontoda parlıyorsa bunda en büyük pay Hido nun. dediğiniz gibi seneye Bosh büyük ihtimalle yok ama bide şu var, Hido ya 50 milyon doları veren takım Bosh u elde tutabilmek için bunun çok fazlasını gözden çıkarabilir, zaten Hido yu da birazda Bosh u takımda tutabilmek için almadılarmı... neyse şu playoffları ağız tadıyla izleyelimde keyiflenelim.

Adsız dedi ki...

Hidayetin toronto sistemine ayak uyduramadigi bir gercek zaten. Ama soyle bisey var, raptors hidodan oncede sistemli bir takim degildi. sistemliyi birak cidden iyi bir takim degildi. Hidoda boyle bir takimda, bu kadar eksikligin arasinda takima tranfer edilerek bu durumdan birazda cikis yolu olarak goruldu toronto tarafndan. ama hedo oyle bi adam degil iste. Sistemsiz takimda aman aman bir yarar saglicak bir adam degil. Lebron gibi takimi sirtina alip tek basina playofflara tasimasi beklenicek nitelikte degil. Hedonun yararli oldugu kisim, isleyen bir takimi dahada iyi yapma yolunda olabilir. Ama o kadar sorunun arasinda hedodan toronta harikalar yaratmasini beklerse isler yolunda gitmez tabi boyle seyler olur. Bana yinede elinden geleni yapmiyor gibi geliyor hedo artik. Oda inancini kaybetmis gibi, kendine gelir insllah ama dedigim gibi kendine bile gelse, tek hidoyla olucak is degil. Takimin bastan bir yapilanmaya ihtiyaci var, hele bosh kesin gidiyor artik, takimin cok gelismesi gerek.

Ben anlamiyorum, hidaytete orlandoyu birakip byle bir takima neden transfer olur. Tamam arada yaklasik 20 milyon dolar gibi mevzu vardi o ayri ama, kariyer bu yaa. Sen kalk en sistemsiz takimlardan birine transfer ol, ondan sonrada ayak uydurmnayi bekle. Tek suc hidaytette degil ama onunda gercekten asiri bir caba gistermesi gerekiyor alidigi paranin hakkini vermesi gerekiyor. Umariz gelecek senelerde bu hayal kirikligi tekrar yasanmaz.

Yorum Gönder