RSS
email
0

"10" numara oyun kurucu!!!

NBA tarihinden ilk aklınıza gelen point guardlar kimlerdir? Eminim ki saymaya başladınız içinizden. Magic Johnson, John Stockton, Jason Kidd... Bu isimler arasında eminim ki aklınızdan geçmiştir Steve Nash.
7 Şubat 1974 tarihinde Güney Afrika'nın başkenti Johannesburg'da dünyaya gözlerini açmış Nash. 18 aylıkken ailesi Kanada'nın Vancouver kentine göçünce, büyüme çağını bu bölgede geçirir. Babası profesyonel bir futbol oyuncusu olduğu için spora ilk olarak futbolla, ve tabii ki Kanada'nın milli(!) sporu olan buz hokeyi ile başlamış. Daha sonra kariyerini basketbola yöneltmeye karar veren yıldız, etrafındakilere NBA liginde bir gün forma giyeceğini söyleyince dalga geçilmiş. Lise yıllarında basketboluyla dikkatleri üzerine çeken Nash; Arizona, Duke, Indiana, Maryland gibi üst düzey kolej takımlarına katılmayı reddedip Santa Clara Üniversite'sinin yolunu tuttu. Burada dört yıl geçiren oyuncu, 1994-1995 sezonunda konferasında Yılın Oyuncusu ödülünü aldı.

1996 yılında ise Draft vakti gelmişti. Phoenix Suns tarafından 1. tur 15. sıradan seçildi. Aynı yıl Draft'ta Allen Iverson, Marcus Camby, Ray Allen, Kobe Byrant, Jermain O'neil gibi yıldız oyuncularla lige giriş yaptı. İlk iki yılını Suns forması altında geçiren oyuncu, point guard yeteneklerini geliştirebilmek için yararlanabileceği üç oyuncu ile birlikte çalışma fırsatı buldu. Bunlar Sam Cassell, Kevin Johnson ve Jason Kidd'di. 2 sezon sonra Santa Clara'dan eski arkadaşı Donnie Nelson (Don Nelson'ın oğlu) ile görüştükten sonra, o zamanlar Dallas Mavericks koçu olan Don Nelson ile çalışmak istediğini bildirdi. 1998 Draft seçimi döneminde Martin Müürsepp, Bubba Wells, Pat Garrity'nin Draft hakları ve bir tane de 1. tur Draft hakkı karşılığında Dallas'ın yolunu tuttu.
O yıl Dallas Draft gecesi nam-ı diğer "Tractor" Robert Traylor'ı seçti. Fakat o gece bu oyuncu Milwaukee Bucks'a, Bucks'ın seçtiği genç Alman oyuncu Dirk Nowitzki karşılığı takas edildi. Böylece Dallas üzerine takım kurulabilecek bir guard ve bir forvet sahibi oldu. Dallas'taki ilk iki sezonunda sakatlıklar boğuştu yıldız oyun kurucu. 2000-2001 sezonunda ise 70 maçta oynayan oyuncu 15.6 sayı, 2.3 ribaunt ve 7.3 asist ortalamaları ile mücadele etti ve takımını Novitzky, Juwan Howard ve Michael Finley ile birlikte Playoff'lara taşıdı. Fakat çeyrek finalde karşılarında Spurs vardı ve bu engeli geçemediler. Steve Nash, 2001-2002 ve 2002-2003 normal sezonlarında maç kaçırmadı.
2003-2004 sezonunun sonunda Free Agent olan oyuncu ilk olarak Dallas'da kalmak istedi. Fakat Nowitzki üzerine yeni bir takım kurmak isteyen Mark Cuban, savunma yapmadığı gerekçesi ile Nash ile yeni bir kontrat yapmayı reddetti. Aynı dönemde eski takımı Suns tarafından kendisine 63 Milyon Dolarlık ve altı yıllık bir anlaşma önerildi ve bu teklifi kabul ederek eski takımına geri döndü. Burada karşısına Koç olarak Mike D'antoni çıktı. D'antoni, takımını tamamen hücuma dayalı hızlı bir basket oynatmak istiyordu. Steve Nash için biçilmiş bir kaftandı bu oyun stili. Öyle ki daha ilk sezonunda 15.5 sayı, 3,3 ribaunt ve 11.5 asist ortalamaları ile oynadı ve MVP ödülünü kazandı. O sezon Playoff'larda ilk turda Memphis'i süpüren Suns, ikinci turda Dallas ile karşılaştı ve seriyi 4-2 kazandı ve Batı Finali'nde Spurs'e elenmekten kurtulamadı. 2005-2006 sezonunda ise en yüksek sayı ortalamasını tutturdu ve normal sezonda 18.8 sayı ortalaması ile oynadı. Bunun yanında 4.2 ribaunt ve 10.5 asist ortalamaları ile üstüste ikinci kez MVP ödülünü kazandı (Bu başarıyı elde eden diğer NBA yıldızları Tim Duncan, Micheal Jordan ve Kareem Abdul-Jabbar).
2006-2007 sezonunda usta oyun kurucu 18.6 sayı ve 11.6 asist ortalamaları ile oynadı. Sezonun en iyi ilk beşine takım arkadaşı Amare Stoudemire ile birlikte seçildirler ve bunu 2003-2004 sezonunda Kobe-Shaq ikilisinden sonra başaran ikinci ikili oldu. Playoff'larda ise Lakers'ı elemeyi başardılar fakat Spurs daha fazla ilerlemelerini engelledi. 2007-2008 sezonunda ise 16,9 sayı ve 11.1 asist ortalamaları tutturdu. Suns yeni bir oluşum içerisine girmek için takımda mutsuz olan Shawn Marion'ı takas ederek 4 şampiyonluk yüzüğü bulunan tecrübeli pivot Shaquille O'neil'ı takıma kazandırdı. Playoff'larda ise gelenek bozulmadı ve Spurs tarafından elendiler. 2008-2009 sezonunda ise 15.7 sayı ve 9.7 ribaunt ortalamaları tutturdu. Takımdaki yeni oluşuma yeni koç Terry Porter tarafından devam edildi ve takımda savunma yapan iki oyuncu Raja Bell ve Boris Diaw gönderilerek takasla yerlerine yıldız oyuncu Jason Richardson kazandırıldı. O sezon bekleneni veremeyen Suns Playoff'lara kalamadı.
Bu sezon ise Playoff'lara az bir zaman kaldı yaklaşık olarak 15 maç. Suns şu anda Batı'da 6. sırada ve Playoff yapacaklar gibi gözüküyor. Nash ise 16.9 sayı ve 11.1 asist ortalamaları ile double-double ı yakalamış durumda. Ayrıca şu anda ligde asist krallığında 1. sırada.
Steve Nash'in aldığı ödüllere bir toplu bakış atarsak eğer:
- 2 kez NBA Normal Sezon MVP ödülü aldı,
- 7 kez NBA All-Star takımına seçildi,
- 3 kez NBA Normal Sezon En İyi Beş'ine seçildi,
- 1 kez NBA Normal Sezon En İyi İkinci Beş'ine seçildi,
- 2 kez NBA Normal Sezon En İyi Üçüncü Beş'ine seçildi,
- 2 kez NBA Haftasonu Yetenek Yarışması Birincisi oldu.

Yetenekleri, efendiliği, futbola düşkünlüğü, verdiği inanılmaz pasları, özel yaşamı, kısacası tüm hayatı ile örnek bir sporcu Steve Nash. 36 yaşına rağmen hala üst düzey basketbol oynayabilecek kapasitede bir oyuncu. Her zaman izlemekten büyük keyif almışımdır kendisini. Umarım daha uzun seneler izleyeceğiz kendisini.
Read more
0

NBA TV / 21 MART


21 Mart pazar günü NBA TV'de iki, NTV SPOR'da bir maç naklen yayınlacak;


Denver Nuggets - Milwakuee Bucks 03:00 (NBA TV)

Indiana Pacers - Oklahoma City Thunders 20:30 (NBA TV)

Dallas Mavericks - Boston Celtics 03:00 (NTV SPOR)
Read more
0

19 MART 2010 / NBA'DE GECENİN DİĞER MAÇLARI


Indiana Pacers - Detroit Pistons

Indiana kendi sahasında Detroit'i ağırladığı maçta, yıldızı Danny Granger'ın 29 sayılık performansı ile 106 - 102 galip gelmeyi başardı. Detroit cephesinde ise kenardan gelen Rodney Stuckey 25 sayıyla takımının en skorer isim oldu.

Atlanta Hawks - Charlotte Bobcats

Atlanta uzatmaya giden maçta Joe Johnson'un son saniye basketi ile rakibini 103 - 102 lik skorla devirmeyi başardı. 18 er sayı atan Johnson ve Josh Smith Atlanta'yı galibiyete taşıyan isimler olurken, Raymond Felton'un 25 sayısı Bobcats için yeterli olmadı.

New York Knicks - Philedalphia 76ers

Doğu'nun iddiasız iki ekibinin karşılaştığı gecede Knicks maçı 92-88 kazandı. Maçın en skorer oyuncusu 25 sayıyla New York'un İtalyan yıldızı Gallinari oldu.

Sacremento Kings - Milwaukee Bucks

İki uzatmaya giden maçta Bucks deplasmanda Kings'i 114 - 108 ile geçti. Maçın en skorer oyuncusu çaylak guard Jennings olurken(35 sayı, 8asist), Nba'deki temsilcimiz Ersan İlyasova 12 sayı 11 ribaund ile double double yapmayı başardı.

Los Angeles Lakers - Minnesota Timberwolves


Batı'nın 1 numarası Lakers, süper yıldızı Kobe Bryant'ın 22 sayı 13 asist ile double double yaptığı maçta Timberwolves'u 104-96 yendi. Bu galibiyet ile Lakers peş peşe 6. maçını kazanmış oldu.

Portland Trail Blazers - Washington Wizards

Hücum yönünden kısır geçen maçta Portland rakibini 76-74 yenmeyi başardı. Maçın yıldızı 19 sayı 12 ribaund ile double double yapan LaMarcus Aldridge olurken, Marcus Camby 19 ribaund, 4 blok ile oynayarak iyi bir savunma performansı sergiledi.

San Antonio Spurs - Golden State Warriors

Spurs sekiz oyuncusunun çift haneli sayıları ulaştığı gecede Warriors'u 147-116 farklı bi skorla geçmeyi başardı. Tim Duncan'ın 14 dakikada, 17 sayı (8/8 saha içi isabeti ile), 6 ribaund, 5 asist ile oynadığı maçta Ellis'in 39 sayılık performansı Golden State için yeterli olmadı.
Read more
0

19 Mart 2010 / CHI: 85 - CLE: 92


Cavaliers yoluna devam ediyor. Deplasmanda Bulls'u 7 sayı farkla 92-85 yenmeyi başardılar ve üstüste altıncı maçlarını kazandılar.

Karşılaşmanın ilk çeyreği karşılıklı sayılarla geçti ve ilk çeyrek 29-28 Cavs üstünlüğü ile geçti. İkinci çeyrek Acie Law'ın üç sayılık basketi ile başlarken, bu sayılardan sonra Cavs 12-2 lik bir seri yakaladı ve maç 41-33 e geldi. Bu çeyrek de bu seriden sonra karşılıklı sayılarla geçti ve ilk yarı 46-54 Cleveland üstünlüğü ile geçildi.

İkinci yarıda da fark çok fazla büyümedi. Üçüncü çeyrek 69-65, maç ise 92-85 Cavs üstünlüğü ile geçildi. Bu sonuç ile Cleveland Doğu'daki ve ligteki liderliğini devam ettirdi. Bulls için ise bir kayıp sezon daha yazılıyor hanelerine.

Cavs'de maçın yıldızı yine Lebron James'di. 29 sayı, 11 ribaunt ve 7 asist ile double-double yapan oyuncu, ayrıca 15000 sayı barajını aşan en genç oyuncu oldu. Mo Williams ise 18 sayı ve 4 asist ile galibiyette önemli pay sahibi olan oyuncuydu. Bulls'da ise Taj Gibson 20 sayı, 13 ribaunt ve 3 asist ile takımın en etkili ismi olurken malubiyeti engelleyemedi.

İki takım da yollarına(!) devam ediyor. Lebron MVP olmayı ve şampiyonluk yüzüğünü istiyor. Bakalım takım arkadaşları ona ne kadar yardımcı olabilecek.
Read more
0

19 MART 2010 / PHO: 110 - UTA: 100


Batı'da üst sıraları zorlayan iki ekibin mücadelesinde ev sahibi Phoenix Suns Utah Jazz'ı 110-100 luk skorla yenerek 43. galibiyetini aldı ve rakibi ile arasındaki farkı 1 maça indirmeyi başardı.

Amare Stoudemire'nin pota altındaki etkili oyunu ve Steve Nash'in asistleriyle maçla hızlı başlayan Suns ilk periyodu 32-22 önde kapadı. 2. çeyrekte de etkili oyununa devam eden ekip soyunma odasına 16 sayılık avantajla girdi. (53-37)

Büyük bölümünü yedek ağırlıklı bir beş ile oynadığı 3. periyotta Suns farkın kapanmasına izin vermezken, son periyoda 81-67 lik üstünlükle girdi.

Deron Willams'ın sakatlığı sebebiyle ile oynayamadığı 4. çeyrekte Utah bu sezon izlemeye alışkın olduğumuz geri dönüşlerinden birini yapmayı başaramadı ve maç 110-100 lük Phoenix üstünlüğü ile sona erdi.

Maçın bitimine 0.2 saniye kala Grant Hill'in Ronnie Price yaptığı sert faulden sonra hakem ile tartışan tecrübeli koç Jerry Sloan 2. teknik faulünü alarak atıldı.

Maçın yıldızı şüphesiz; 14/16 saha içi, 16/18 serbest atış yüzdesi ile 44 sayı (sezon rekoru) atan Amare Stoudemire idi. Amare 44 sayısının yanına 7 ribaund ve 4 blok ekleyerek galibiyetin mimarı oldu. Ayrıca ligde 2. sezonunu geçiren genç oyuncu Robin Lopez (19 sayı, 10 ribaund) ve tecrübeli oyun kurucu Steve Nash de(15 sayı, 10 asist 7 ribaund) etkileyici performanslar sergileyerek Amare'ye yardımcı oldular.

Utah cephesinde ise Carlos Boozer 23 sayı 16 ribaund ile double double yapmayı başardı. Milli basketbolcumuz Mehmet Okur sakatlığı sebebiyle 2. çeyrekte sahayı terketmek zorunda kaldığı maçta 12 dakika oynadı ve maçı 2 sayı 4 ribaund 1 blok ile tamamladı.
Read more
0

19 MART 2010 / HOU: 87 - BOS: 94


Doğu konferansında 3. sıra için Atlanta Hawks ile çekişen Boston Celtics, Houston deplasmanından 94-87 lik galibiyetle ayrılmayı başardı.

Karşılıklı basketler ile geçen ilk çeyrekte Boston rakibine 28-24 üstünlük sağladı. 2. çeyrekte farkı 12 sayıya kadar çıkartan Celtics (40-28) soyunma odasına 50-41 önde girdi.

3. çeyreğe 11-2 lik bir seri ile başlayan Rockets skoru 52-52 ye getirmeyi başarsada, Celtics'in periyodun son 3 dakikasında yakaladığı 7-0 lık seriye engel olamadı ve Celtics son çeyreğe 10 sayı avantajla girdi. (72-62)

4. çeyrekte farkı kapatmaya çalışan Houston, Boston'un süper yıldızı Paul Pierce'a çare bulamayınca mağlup olmaktan kurtulamadı.

Son çeyrekte kritik basketlere imza atan Paul Pierce 26 sayı 5 ribaund ile maçın yıldızı olurken, Ray Allen 5/8 üçlük isabeti ile 19 sayı üretti.

Houston cephesinde ise 17 sayı 10 ribaund ile double double yapan Arjantinli yıldız Luis Scola ve 17 sayı 3 asist ile oynayan Kevin Martin'in performansları galibiyet için yeterli olmadı.

Bu sonuçla Houston play off iddiasından iyice uzaklaşırken, Boston 44. galibiyetini alarak Doğu'da 3. sıradaki yerini korudu.
Read more
0

19 MART 2010 / TOR: 89 - OKC: 115


Batı Konferasında 5. sırada bulunan Oklahoma City, deplasmanda zor günler geçiren Toronto'ya konuk oldu. Baştan sona üstün götürdüğü mücadelede, Thunder 115-89 luk skorla rahat bir galibiyet elde etti.

Maça hızlı başlayan Oklahoma, ilk çeyrek sonunda 14 sayılık bir fark yakaladı. 2. çeyrekte de etkili oyununa devam eden konuk takım, hücum ribaundlarından bulduğu sayılar ve yüksek serbest atış yüzdesi (ilk devrede 23/26) sayesinde devreyi 71-44 lük skorla önde kapadı.

3. çeyrekte de rahat oyunun sürdüren Thunder farkı daha da açmayı başararak 4. çeyreğe 32 sayı farkla önde girdi. (97-65)

Bitse de gitsek tadında oynanan son periyotta da bir mucize yaşanmayınca Thunder maçı 115-89 kazanmayı başardı.

Maçın yıldızı 17/18 serbest atış yüzdesiyle oynayan ve 31 sayı 6 ribaund üreten Kevin Durant olurken, Jeff Green (25 sayı 7 ribaund) ve Russell Westbrook (11 sayı 10 asist) galibiyette pay sahibi olan diğer oyunculardı.

Toronto da ise 22 sayı 10 ribaund ile double double yapan Chris Bosh'un çabaları yeterli olmadı. Milli basketbolcumuz Hidayet Türkoğlu ise erken faul problemine girmesi sebebiyle sadece 17 dakika sahada kalabildiği maçta 5 sayı 2 asist üretebildi.

Bu galibiyet ile Oklahoma City Thunder sezonu %50 'den yüksek bir galibiyet yüzdesiyle bitirmeyi garantilerken, son 10 maçında sadece 2 galibiyet alabilen Toronto Raptors Doğu'nun 8. sırasında kaldı ve arkadan gelen rakiplerinin nefeslerini ensesinde hissetmeye başladı.
Read more
0

NBA TV / 20 MART


NBA TV'de bu akşam hem Mehmet Okur'u hem de Hidayet Türkoğlu'nu izleme imkanımız olacak;

Toronto Raptors - Oklahoma City Thunders 01:00
Phoenix Suns - Utah Jazz 04:00
Read more
0

18 Mart 2010 / DEN: 93 - NOH: 80


Gecenin diğer maçında ise Nuggets, evinde konuk ettiği Hornets'i 13 sayı farkla 93-80 mağlup etmeyi başardı.

İlk periyot karşılıklı baskerlerle başlarken, periyot sonuna doğru JR. Smith'in katkısıyla Denver farkı 10 sayıya taşıdı (27-17). Nuggets ikinci çeyreğe de hızlı başladı ve parkedeki tüm oyuncularından katkı aldı. Hornets'te ise Thorton ve Songaila'nın çabaları vardı fakat bu çabalar yeterli olmadı ve Denver ilk yarıyı 62-37 önde kapadı. İkinci yarıya Hornets daha iyi savunma yaparak başladı ve farkı yavaş yavaş eritmeye başladılar. Pota altından Okafor, Songaila ve West ile sayılar bulan Hornets'e karşılık cevap Nene ve Billups'tan geldi. 3. çeyrek 77-61 sonuçlandı. 4. çeyrekte ise iki takım da oyunu rolantiye aldı ve maç 93-80 Denver üstünlüğü ile bitti.

Nuggets'ta Carmelo Anthony 26 sayı,18 ribaunt ve 4 asist ile oynarken kariyer ribaunt rekorunu egale etti. Nene 20 sayı, 6 ribaunt,5 asist ve 5 top çalma katkı yaptı. Billups 2/12 gibi çok kötü bir yüzde ile 10 sayı, 8 asistte kaldı. Kenardan gelen JR. Smith ise 17 sayılık katkıda bulundu.

Hornets cephesinde ise, Deron Collison 15 sayı, 6 asist; Marcus Thorton ise 15 sayılık katkı yaptı. David West 14 sayı, 6 ribaunt ile oynarken; Emeka Okafor 11 sayı, 10 ribaunt ile yaptığı double-double malubiyeti engelleyemedi.

Denver geçen sezonu çok iyi bitirmişti. Bu sezon da kaldıkları yerden devam ediyorlar. Şu anda Batı'da Lakers'ın ardından ikinci durumda bulunan Denver, benim Batı Finali için en büyük favorim. Komplike bir takım ve iyi bir savunma sistemleri var. George Karl'ın da takımın başında tekrar maçlara çıkmaya başlaması motivasyon için çok önemli. Diğer yandan Hornets cephesinde bu sezon bitmiş gibi gözüküyor. Çok büyük bir süpriz olmazsa Playoff'lara kalamayacaklar. Bunun en büyük sebebi de süper yıldızları Chris Paul'ün bu sezon yaşadığı sakatlık problemleri. Şu ana kadar sadece 38 maçta forma giyebildi Paul bu sezon. Lidersiz oynamaya alışkın olmayan Hornets, önümüzdeki sezonun hesaplarını yapmaya başlamışlardır umarım.
Read more
0

18 Mart 2010 / MIA: 102 - ORL: 108


İki Florida ekibinin karşılaşmasında, uzatmaya giden maçta gülen taraf 108-102 lik skorla Orlando Magic oldu.

Maçın son 5 dakikasına 88-76 skorla önde giren Magic, Heat'in 12-0 lık serisine engel olamadı ve bitime 1 dakika 38 saniye kala maça denge geldi. Son saniyeleri büyük çekişmeye sahne olan periyotta, Miami son hücumunda önce Beasley sonra da Wade ile skor üretmeyi başaramayınca, maçın normal süresi 95-95 sona erdi ve uzatma bölümüne geçildi.

Bu bölümde oyuna ağırlığını koyan Magic rakibine 13-7 üstünlük kurarak maçı kazanmayı başardı.

27 sayı 6 asistle oynayan Vince Carter Orlando adına maçın en skorer oyunusu olurken, Lewis maçı 24 sayı 11 ribaundla tamamladı. Dwight Howard ise hücum etkili olamadığı maçta 10 sayı üretirken 11 ribaund ve 4 blok ile savunmaya büyük katkı sağladı.

Maçın yıldızı ise, takımını galibiyete taşıyamamasına rağmen, 36 sayı 10 ribaund 7 asist ile Dwayne Wade oldu.

Bu sonuçla 49. galibiyetine ulaşan Orlando Güneydoğu Grubu'nu lider olarak bitirmeyi garantiledi.
Read more
0

USTALARA SAYGI KUŞAĞI / JASON KİDD


Jason Frederick Kidd;

Şu sıralar adeta ikinci baharını yaşayan oyun kurucunun Nba macerası 94 Draftında Mavericks tarafından seçilmesiyle başladı.(Glenn Robinson'un ardından 2. sırada seçildi) Jamal Masburn ve Jim Jackson'ın yer aldığı Dallas takımında, ilk sezonunda 7.7 asist ve 11.9 sayı ortalamaları ile 1994-95 sezonu "En İyi Çaylak" ödülünü Grant Hill ile paylaştı.



1996-97 sezonunda Michael Finley, Sam Cassel ve A.C. Green karşılığında Tony Dumas ve Loren Meyer ile Suns'a takas oldu. Phoenix`de 1998-99 sezonunda 10.8 asist, 1999-2000 sezonunda ise 10.1 asist gibi yüksek ortalamalarıyla oynadı.





2001 yılında ise kariyerinin en parlak dönemlerini geçireceği New Jersey Nets'e Stephon Marbury karşılığında takas edildi. Ve Richard Jefferson'lu, Kenyon Martin'li kadrosuyla Nets 2002 ve 2003 yıllarında Doğu Konferansı şampiyonu olarak iki sene üst üste final oynadı. Fakat işler sonra Nets için pek de iyi gitmedi. Her ne kadar 2004 yılında Vince Carter'ı kadrolarına katmayı başarsalarda, bir daha final başarısı yakalayamadılar.



2008 yılı ise Jason Kidd'in 2. Dallas macerasının başlangıcıydı. Şubat ayında, Malik Allen ve Antoine Wright ile birlikte Devin Harris, DeSagana Diop, Maurice Ager, Trenton Hassell, Keith Van Horn, 3 milyon dolar nakit para ve 2008-2010 draftı ikinci tur seçim hakları karşılığında Dallas Mavericks'e takas oldu. Ve Kidd şu an Dallas'ın başarısı için ter dökmekte.

Kidd hakkında bu kadar konuşup da triple double'dan bahsetmemek mümkün değil tabi. Oscar Robertson (181) ve Magic Johnson'ın (138) ardından 104 triple double ile bu alanda Nba tarihinin 3. sü durumunda olan Kidd aktif basketbolcular arasında ise ilk sırada yer almakta. Ayrıca 2000 ve 2008 olimpiyatlarında Amerika Birleşik Devletleri Basketbol Milli takımı ile 2 altın madalya kazanan tecrübeli oyun kurucu şimdiden Nba'in unutulmaz isimleri arasına adın yazdırmayı başardı.

Jason Kidd'in Nba kariyerinden bazı notlar;

  • Takımını 2002 ve 2003 finallerine taşıyan Jason Kidd 2001-02 sezonu en değerli oyuncu ödülünde Tim Duncan'ın ardından ikinci oldu.
  • 1996, 1998, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2007, 2008 ve 2010 sezonlarında da All-Star takımına seçildi. (10 defa)
  • 1999, 2000, 2001, 2003, 2004 sezonlarında asist kralı oldu. (5 defa)
  • 2008-2009 sezonunda dallas forması ile, magic johnsonı geride bırakarak nba tarihinin en çok asist yapan 3. oyuncusu oldu.
  • 1999, 2000, 2001, 2002, 2004 yıllarında Nba'in en iyi beşine (All Nba First Team), 2003 yılında ise Nba'in en iyi ikince beşine (All Nba Second Team) seçildi.
  • 1999, 2001, 2002, 2006 yıllarında Nba'in en iyi savuma beşine, 200, 2003, 2004, 2005 ve 2007 yıllarında Nba'in en iyi 2. savunma beşine seçildi.
  • 104 triple double ile bu alanda Nba genelinde 3. sırada bulunurken, aktif oyuncular arasında ilk sırada yer alıyor.
Read more
0

17 Mart / CLE: 99 - IND: 94

The King yoluna devam ediyor! Cavs evinde ağırladığı Pacers'ı çekişmeli geçen maçta 5 sayı fark ile 99 - 94 yenmeyi başardı.

İlk çeyrek karşılıklı basketlerle başlarken, çeyrek sonuna doğru Lebron'un hareketlenmesi ve Williams'ın üçlüğü ile 25-20 Cavs lehine sonuçlandı. İkinci çeyrekte ise yine karşılıklı basketler vardı ve bu çeyrek sonunda Pacers 5 sayılık farkı ikiye indirdi ve ikinci çeyrek 50-48 Cleveland lehine sonuçlandı. İkinci yarının ilk çeyreğine ise James ve Hickson damga vurdu. Bu çeyrekte Lebron 14 sayı bulurken, Hickson ise 7 sayı kaydetti. Bu çeyrekte Pacers'ın direnci kırıldı ve çeyrek 81-65 Cavs lehine sonuçlandı.

Son çeyrekte ilk sayıları Varejao buldu. Bu basketten sonra 3 dakika içinde Indiana 12-2 lik bir seri yakaladı ve skor bi anda 85 - 77'ye geldi. Indiana son çeyrekte tekrar canlandı ve bitime 4.52 kala skor 88-87 oldu. Bu dakikadan sonra Jebron James takımın lideri olduğunu hatırladı ve attığı sayılar ve arkadaşlarına yaptığı servislerle maçın gitmesini engelledi. Böylece maç 99-94 Cavs'in üstünlüğü ile sonuçlandı.

James dün geceki triple-double'dan sonra bu gece de ona yakın bir performans sergiledi. Lebron Indiana karşısında 32 sayı, 9 ribaunt ve 9 asist ile oynadı. Bunların yanında 3 top çalma ve 2 blok yapan süper yıldız, 6 top kaybı yaptı. Galibiyette diğer pay sahibi oyuncu ise Antawn Jamison'dı. Takasın son günü takıma kazandırılan veteran oyuncu 7/12 gibi iyi bir şut yüzdesi ile 17 sayı ile oynadı. Ayrıca 9 ribaunt aldı.

Indiana cephesinde ise, Troy Murphy 19 sayı-13 ribaunt ile double-double yaptı. Ayrıca Roy Hibbert 20 sayı-5 ribaunt, kenardan gelen çaylak oyun kurucu A.J. Price 14 sayı-6 asist performansı sergilediler fakat bu çabalar maç için yeterli olmadı.

Cleveland bu performansı sonrasında Merkez Grubu'nda şampiyon olmayı garantiledi. Lebron ise sezon MVP'si için en büyük aday gibi gözüküyor bu şekilde oynamaya devam ederse. Artık Playoff'larda Shaq'ın James'e nasıl yardım edeceği bekleniyor. Dev pivotun sakatlığı Cavs'in planlarını baltaladı. Jamison takası ile Ilgauskas'ı gönderince pota altında sıkıntı yaşayacak gibi duran Cavs, Lebron üstün performansı ile şimdilik o eksikliği hissetmedi. Bakalım Shaq Playoff'lara ne kadar hazır bir şekilde geri dönebilecek.
Read more
0

17 Mart 2010 / CHA: 100 - OKC: 92


Majesteleri'nin yeni takımı Charlotte Bobcats evinde ağırladığı, Batı'nın flaş ekiplerinden Oklahoma City Thunder'ı, ilk yarısını 51-43 geride kapattığı maçta 100-92 lik skorla yenmeyi başardı ve Jordan'ın yüzünü güldürdü.

Bobcats adına, 20 sayı 5 ribaund 5 asist ile oynayan Stephon Jackson ve 17 sayı 7 asistle oynayan Raymond Felton galibiyetin mimarları olurken.

Thunder'ın genç yıldızı Kevin Durant 26 sayı 10 ribaund ile double double yaptı.

Bu galibiyetle Bobcats galibiyet sayısını 35 e çıkartırken, Batı'nın 5. sırasında yer alan Oklahoma 41 galibiyette kaldı.
Read more
0

17 Mart 2010 / PHI: 108 - NJN: 97


Tabiri caizse gecenin gazozuna oynanan maçında 76ers lig sonuncusu rakibi Nets karşısında 108-97 lik skorla çok rahat bir galibiyet aldı.

76ers adına maçın yıldızı 20 sayı 8 asist 4 ribaund ile Iguodala olurken, çaylak oyun kurucu Jrue Holiday maçı 19 sayı 7 ribaund 7 asist ile tamamladı.

Nets cephesinde ise Chris Douglas-Roberts kenardan gelerek 23 sayı üretmeyi başardı.
Read more
0

17 Mart 2010 / TOR: 106 - ATL: 105


Sezona hızlı bir giriş yapan fakat son dönemde kötü günler geçiren Toronto (bu maça çıkmadan önce oynadıkları son maçta sadece 1 galibiyet alabilmişlerdi), sezonun flaş ekiplerinden Atlanta Hawks karşısında süper yıldızı Bosh'un maçın bitimine 2 saniye kala attığı basket ile 106-105 galip gelmeyi başardı.

Maça 7-0 lık bir seri ile başlamasına rağmen Hawks ilk periyodu 30-25 geride kapatmaktan kurtulamadı. Karşılıklı basketler ile geçen 2. çeyrek sonunda Raptors soyunma odasına 59-56 önde girmeyi başardı.

Maçı 106-105 kazanan Toronto'da maçın yıldızı 22 sayı 11 ribaund ile double double yapan Bargnani olurken, milli basketbolcumuz Hidayet Türkoğlu ise maçı 16 sayı 5 rebound 3 asist ile tamamladı.

Atlanta cephesinde ise gecenin en çok dikkat çeken performansı 33 sayı 2 asist ile kenardan gelen Jamal Crowford'un oldu.
Read more
0

NBA TV / 18 MART


18 Mart Toronto-Atlanta 01:00
18 Mart L.A. Clippers-Milwaukee 04:30
Read more
0

winner winner chicken dinner


2009-10 sezonuna başlarken şüphesiz herkesin en büyük şampiyonluk adayı son şampiyon Lakers'dı. Gerek her pozisyonda kalbur üstü oyunculara sahip olmaları (Gasol-Bynum-Odom-Artest), gerekse Kobe'nin gerçek bir winner olarak oynaması bu görüşleri destekler nitelikteydi.

Fakat Lakers için en büyük soru işareti Kobe'nin iki sezondur yaşadığı parmak sakatlığından tam olarak kurtulmuş olmamasıydı. Süper yıldız her ne kadar 9 parmağı ile oynadığı maçlarda sakatlığından pek etkilenmediğini bizlere göstersede, (27.7 sayı 4.9 asist 38.9 dk) sezon sonuna kadar sağlıklı kalıp kalamayacağı bir muammaydı.

Nitekim All star arasından önce sakatlığı sebebiyle 5 maç kaçırdı. İşte tam bu esnasada Kobe'siz Lakers bize onsuz da yeterince iddialı bir takım olduğunu gösterdi. Zaten ayrılıkları da fazla uzun sürmedi ve geri döndüğünde 24 numara kaldığı yerden devam etti.

Bu sezon tek başın son saniye basketleriyle takımına yedi maç kazandıran Kobe (New jersey Nets'in toplam galibiyet sayısı da yedi) olağanüstü oyununu sürdürmeye devam etmekte. Kobe topun el yaktığı anlarda muciziler yaratırken, asistleriyle takım arkadaşlarının da üst seviyede oynamasına katkı sağlıyor.

Bu gidişhata bakarak rahatlıkla söyleyebiliriz ki hem Batı Konferansı'nda hem de Nba'de onların karşısına çıkacak rakipleri ciddi problemler bekliyor. Deplasmanda oynadığıı son Sacremento maçını 106-99 kazanan Lakers, böylece son dört maçından da galip ayrılmayı başararak Batı'nın zirvesindeki yerini sağlamlaştırdı.
Read more
0

Thunder'ın yükselişi




2008 yılında Seatle Supersonics takımı yerine lige dahil olan takım aslında yeni bir oluşum içerisinde. 2007 yılı draftında Portland 1. sıradan Greg Oden'ı seçinde, Supersonics 2. sıradan Kevin Durant'i seçti. Oden'ın hala sakatlıklardan kurtulamadığı ve Portland'a katkı yapamadığı düşünülürse ne kadar doğru bir seçim olduğu daha iyi görülüyor.

Durant'in draftından bir sene sonra takımın ismi değişince, Thunder yönetimine bu genç yıldızın etrafına güzel bir takım inşaa etmek dışında çok da fazla bir seçeneği kalmadı. Kevin Durant şu anda 21 yaşında ve bence NBA liginde gelecek vaad eden oyuncular lisetesinde ilk sırada.

İlk sezonunda Batı Konferansı'nın en kötü ikinci takımı olan Oklahama City, bu sezon ise beklentilerin üstüne çıkmayı başardı ve şu anda Batı'da 5. sırada. Çok büyük bir süpriz yaşanmazsa Playoff'lara katılma şansını elde edecek. Bu başarıda en büyük pay sahibi ise Kevin Durant.

Genç yıldız Durant bu sezon 29.8 sayı, 7. 5 ribaunt ve 2.8 asist ortalamaları tutturmuş durumda. Bu başarının tek faktörü olarak da sadece Kevin Durant gösterilemez tabii ki. Ligteki ikinci senesini yaşayan Russell Westbrook ve ligteki üçüncü sezonunu oynayan Jeff Green de bu başarıda pay sahibi oyuncular. Westbrook bu sezon 16.8 sayı, 5.1 ribaunt ve 8 asist; Jeff Green ise 14.6 sayı, 6.1 ribaunt ve 1.5 asist ortalamaları ile oynuyorlar. Jeff Green 23, Westbrook ise 21 yaşında. Kenardan gelip katkı yapan isimlere bakıldığında ise göze ilk olarak çaylak oyuncu James Harden çarpıyor. Harden 9.9 sayı, 3.3 ribaunt ve 2 asist ortalamaları ile katkı yapıyor takımına.

Genel olarak bakıldığında; çok genç ve gelecek vaad eden oyunculardan kurulu Thunder, Kevin Durant önderliğinde bu sezon yavaş yavaş parlamaya başladı. Playoff'larda çok büyük bir beklenti olmasa da geçen sezonun en kötü takımlarından birinin şu anda Batı Konferansı'nda 5. sırada olması bence büyük bir başarı. Gelecek sezon gerekli takviyeler ile üst sıraları zorlayacak bir takım olmaması için hiçbir sebep göremiyorum ben. O zaman ne yapıyoruz? Kevin Durant'i ve arkadaşlarını izlemeye devam ediyoruz.
Read more
0

Josh Howard 8 ay yok!!!


Arenas skandalı ile zaten az olan playoff şansı sıfır olan Wizards, yıldız oyuncuları Antwan Jamison ve Caron Butler'ı takaslar ile takımdan göndererek yeni bir yapılanmaya girdi. Fakat bu yapılanma da çatlamaya başladı. Caron Butler takası ile takıma kazandırılan Josh Howard, Washington forması ile oynadığı 4. maçtan sonra dizinden sakatlanmış ve ameliyat masasına yatmıştı. Bu ameliyattan sonra yıldız oyuncunun eski haline dönebilmesi için en az 8 aya ihtiyaç olduğu söylendi. Bu da Wizards'ın yeni yapılanmasının temel taşı olan oyuncunun bir dahaki sezon başını kaçırması anlamına geliyor.

Wizards zor günler yaşıyor gerçekten. Bakalım toparlanabilecekler mi? İzleyip göreceğiz.
Read more
0

Suns'tan 152 sayı!!

Suns'ı son yıllarda hücum basketbolu oynayan takım olarak bilinir. Fakat bunun yanında hiç de savunma yapmayı sevmezler. Dün gece Minnesota ile evinde oynadıkları maçta bu sezon normal süre içinde bir maçta bir takımın ürettiği en yüksek skoru elde ettiler. 152 sayı buldular Timberwolves karşısında. E haliyle maçı da kazandılar. Takasların son gecesinde takım değiştirmesine kesin gözü ile bakılan Stoudemire 25, Jason Richardson ise 27 sayı kaydetti. Amundson ise 20 sayı bularak kariyer rekorunu egale etti. Timberwolves'da ise en skorer isim 21 sayı ile Brewer oldu.

Bu sezon Suns, beklentilerin çok üstünde bir performans gösteriyor. Merak edilen soru ise, bu takımın playofflardaki performansı.
Read more
0

Lebron coştu birkere!!


Son 11 maçında sadece 1 maç kaybeden Cavs, üstüste 4. galibiyetini aldı. Tabii ki bu performansın arkasında The King vardı. Ve dün gece Lebron yine sahnedeydi. 29 sayı - 12 ribaunt - 12 asist ile triple-double yapan superstar, deplasmanda takımın Pistons'ı 113 - 101 ile devirmesinde büyük pay sahibi oldu.

Sanırım James, Cleveland şehrini terketmek istemiyor ve Cavs'i şampiyon yapmak için elinden geleni ardına koymayacak gibi duruyor. Bakalım bekleyip görücez.
Read more
0

15 Mart 2010 / UTA: 112 - WAS: 89


Sezona Flip Saunders yönetiminde büyük umutlarla başlayan Wizards için işler, ilerleyen zamanlarda pek de yolunda gitmedi. Arenas'ın basına da yansıyan silah şakası (kimilerine göre eşek şakası) sonucu aldığı ceza ile başlayan kaos, takaslardan sonra yerini hedefsizliğe bıraktı.
Jazz cephesinde ise işler fena gitmiyor her ne kadar washington maçından önce çıktıkları 2 maçı kaybetmiş olsalarda Batı Konferansında 4. sırada yer almaları, bu sezonun onlar için iyi gittiğinin bir işareti. Kontratı sezon sonunda sona erecek Boozer'ın vitrin performansı, Deron Williams'ın ligin en iyi oyun kurucularından biri olması onları Batı'nın 4. sırasına kadar taşıdı. Bunun yanı sıra Mart ayında Mehmet Okur'un eski All Star günlerinden kesitler sunması, Cj Miles ve Paul Millsap gibi oyuncuların yaptığı katkılar, Utah'ı bu maçın açık ara favorisi haline getirmeye yetiyordu.

İlk çeyreği çekişmeli geçen maçta Utah 2. çeyrekteki etkili oyunuyla soyunma odasına 59-45 önde girmeyi başardı. 3. çeyrekte rakibine 31-15 gibi ezici bir üstünlük sağlayan Utah maçı orada bitirdi ve 112-89 gibi farklı bir skorla maçı kazandı. Salt Lake City'de maçın yıldızı 23 sayı 9 ribaund 2 asistle Carlos Boozer olurken, ona 17 sayı 11 ribaund ile eşlik edip bu sezon 35. double double'ına imza atan Deron Williams yardımcı oldu. Ayrıca milli oyuncumuz Mehmet Okur maçı 6/7 saha içi 1/2 serbest atış yüzdeleriyle 14 sayı 6 ribaund 2 asistle tamamlarken 24 dakika süre aldı.Wizards'da ise göze çarpan en iyi performans 24 sayı 6 ribaund 4 asistle Andray Blatche'nin oldu.
Read more
0

where amazing happens!!

Günün maçları hakkındaki yorumları ve istatistikleri, göze çarpan perfomansları, takımların son form durumlarını paylaşacağımız kaliteli bir blog yaratabilmek amacıyla yola çıktık. Umuyoruz ki elimizden gelenin en iyisini yaparak siz nbaseverlere uzun süre bu portaldan yayın yapabiliriz.
Read more
0

Açıldık!!!

Tutkumuz olan NBA ligi için benim ve arkadaşlarımın emekleri ile sürekli güncel tutabileceğimiz bir blog oluşturma kararı aldık. ilk adımı ben atıyotum hadi rastgele.
Read more